Üç kadın dün Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. Şiddete uğrayan Simay Salman, Avukatı Derya Demir ve Hayvanların Yaşam Hakları Federasyonu Mersin il temsilcisi Ayhan Demir.
Saldırıya uğrayan Simay Salman o anı anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Ayhan Demir ise “Bu işin peşini bırakmayacağız. Tüm hayvan severlere sesleniyorum. Kesinlikle korkmayın, en ufak bir saldırıda bize ulaşın hemen harekete geçelim”.
Avukat Derya Demir’in okuduğu basın açıklaması şöyle:
Bugün maalesef kadına yönelik şiddetin nasıl cezasız kaldığını bir kez daha sizin aracılığınızla kamuoyuyla paylaşmak için bir araya geldik. Çünkü biliyoruz ki kadına yönelik şiddetin cezasız bırakılması kadınları yalnızlık duygusuna iterken, kadına el kaldıran erkekleri de cesaretlendirmektedir.
Ülkemizde kadınlara ve çocuklara yönelik şiddete karşı etkin bir mücadele yürütülmediği çok açıktır.
Bir kadın, yaşadığı sitenin bahçesinde sürekli olarak kedilerin bakımıyla ilgilendiği, onlara mama verdiği için bir erkeğin şiddetine maruz kalmıştır.
Sanık hiç korkmadan, hiç çekinmeden, hiçbir suçluluk duymadan aleni bir şekilde herkesin içinde bir kadına yumruk atmış, kadının yüzünü tanınmaz hale getirmiş, mahkeme basit yargılama usulüne göre yaptığı yargılamada 180 gün para cezasına hükmetmiş, o da yetmemiş mahkemede sanığın bir daha suç işlemeyeceğine dair kanaat oluştuğundan ve şikâyetçinin bir zararı olmadığından sanık hakkında hükmün açıklanmasına karar verilmiş ve sanığın 5 yıl denetim süresine tabii tutulmasına karar verilmiştir.
Elbette bu karara itiraz edeceğiz, bu karar hepimiz için mücadele edilmesi gereken bir karardır.
Öncelikle belirtmek isteriz ki, kadına yönelik kasten yaralama suçunun alt sınırının 6 aydan az olamayacağı kanunda belirtilmiştir. Kararda sanığa verilen cezanın hangi nedenlerle üst sınırdan uzaklaşılarak alt sınırdan adli para cezasına hükmedildiği anlaşılamadığı gibi üstelik mahkeme tarafından artık hepimizin suratına atılan bir tokat haline gelen “iyi hal indirimi” uygulanmıştır.
Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre adli para cezasına hükmedilebilir, davaya konu olayda suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere baktığımızda, olayın tüyleri diken diken edecek nitelikte bir olay olduğunu, sanığın eyleminin toplumda bir endişe yarattığını görüyoruz.
Ülkemizde 2023 yılında 315 kadın cinayeti işlendi, 248 şüpheli kadın ölümü kayıtlara geçti. Böyle bir ülkede kolluk görevlilerinin, savcıların, hakimlerin önlerine gelen şikayetlerde kadına yönelik şiddet içeren bir eylem gördükleri an o eylemin basit bir eylem olmadığını düşünmeleri gerekiyor. Caydırıcı bir ceza içermeyen her karar, dönüp dolaşıp başka bir kadının vücuduna saplanan bir kurşuna dönüşüyor.
Adaletin elini kadınlara uzatmadığı her an hala yaşama şansı olan birçok kadın ülkenin birçok yerinde sessizce akan gözyaşlarının sıcaklığına sarılarak dayanmaya çalışıyor.
Üzülerek bir kenara çekilmeyeceğiz, yerimizi yurdumuzu terk etmeyeceğiz, suçu biz işliyormuşuz gibi utanmayacağız, bir köşeye sinip görünmez olmayacağız.
Biliyoruz tüm bu uğraşlar bizler, bize kader diye dayatılan her şeye boyun eğelim diye;
Ama tüm kadın düşmanlarına kötü bir haberimiz var:
Ne yorulacağız, ne pes edeceğiz, ne de tek bir kadını yalnız bırakacağız!
Bugün Simay Salman’ın mücadelesi vesilesiyle bir kez daha kendini yalnız ve çaresiz hisseden tüm kadınlara sesleniyoruz:
Günden güne çoğalıyoruz, günden güne güçleniyoruz, adalet yüzünü kadınlara dönecekse bunun hepimizin mücadelesiyle olacağını biliyoruz, kendinizi asla yalnız hissetmeyin, bizlere ulaşın ve eşit ve özgür bir gelecek için birlikte mücadele edelim.
News
