Mehmet Yuva | ESAD’I DEVİREN ESAD | TOROS RÜZGARI
Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

ESAD’I DEVİREN ESAD


ESAD'I DEVİREN ESAD

Mehmet Yuva

Esad’ın Esad’ı yıktığı bu ibret dolu tablodan öğreneceğimiz dersler: Başkalarının silahına güvenerek ülkeni koruyamazsın. Başkalarının parası ve yatırımlarına güvenerek ülkeni doyuramazsın. Bağımsızlık, egemenlik ve Hürriyeti elde etmek için üretmelisin. Üretmezsen tüketirsin. Tüketirsen muhtaç olursun. Muhtaç olunca liderlik vasfını kaybedersin. Savaşta Milletine liderlik, orduna komutanlık etmezsen sığınacak limanın kalmaz. Rüşvet, iltimas, liyakatsizlik, ceberut, baskı, tehdit, şantaj, inat ve kibir sadece yöneticileri değil ülkeyi ve devletini de yıkıyor. Özellikle de baban senden önceki liderlerin eserlerini, mücadelelerine de kara bir leke sürüyor.

Hafız Esad, Adana, Karataş kasabasından Lazkiye, Kardaha kasabasına göç eden bir Müslüman Alevi fellahın (çiftçinin) evladıydı. Öldüğünde dostları kadar düşmanları da saygı duydu. Türkiye dahil ABD, AB dahil dünyanın tüm devlet başkanları, Kralları veya temsilen cenaze törenine katıldı. Önünde saygıyla eğildi. 10 Temmuz 2000'de devlet başkanı seçilen Beşar Esad ve İngiltere doğumlu Suriye asıllı eşi Esma Esad kapalı ama kendine yeten bir ekonomi modeli yerine Suriye’yi, teknoloji ve finans merkezi yapmaya karar verdi. Yerli otomobil üretme furyası yaşandı. Dış yatırımları teşvik etmek için yeni yasalar ve kararnameler yayınlandı. Avrupa, ABD, Körfez Arap ülkeleri, İsrail ve Gül-Erdoğan-Davutoğlu dönemi AK Parti hükümeti Beşar Esad’ı Şam Baharının kahramanı ilan etti. Daha fazla açılsın, daha fazla satsın, devlet kuruluşları hantal dönüştürülsün, serbest piyasa olsun, komünizmi andıran tek tip öğrenci kıyafetleri, tek tip eğitim rafa kaldırılsın, özel hastanelere izin verilsin, Batının hoşnut olmadığı, Körfez Şeyhliklerinin komünist gelenekler diye aşağıladığı BAAS’ın çiftçi birlikleri, işçi birlikleri, sendikaları levha temsilciliklerine dönüşsün, fabrika işçileri ve çiftçilere verilen destekler kısıtlansın, memurlara her hafta dağıtılan gıda ve mazot desteği çöpe atılsın, bankalarda birikmiş tasarruf mevduatları krediler olarak kullanılsın, petrol, maden bölgeleri Amerika ve Avrupa şirketlerine tahsis edilsin, Türkiye gümrüksüz, vergisiz, Suriye pazarlarına girsin, bu coğrafyanın en nitelikli ve en başarılı üniversitelerine sahip olan Suriye özel üniversitelerin açılmasına imkan sağlasın diye Beşar Esad pohpohlandı.

Ancak bu kararıyla babası ve BAAS mirasına miras katamadı. Ve hatta koruyamadı. Aksine o mirası çarçur etti peşkeş çekti ve tüketti. Eşinin, akrabalarının rahmetine bıraktı. Rüşvetsiz, iltimassız, aracısız iş yapılamaz oldu. Suriye zenginleşiyordu. lüks araçlar, lokantalar, oteller mantar gibi bitiyordu ama halk fakirleşiyordu. Kimse bu şahlanmaya bir anlam veremiyordu. Ve ülkeyi şahlandıran BAAS yöneticilerin elinde özel çıkarlara hizmet eden bir araca dönüşüyordu. Suriye bürokrasisi, istihbarat şefleri ve akrabaları yerli ve yabancı yatırımlardan pay, komisyon almadan iş görmez oldu. BAAS'in Arap birliği, hürriyet ve sosyalizm hedeflerinin köklerine kezzap döküldü. Kurutuldu içi boş sloganlara dönüştü. Yıllarca devleti yöneten partinin kurultayları seçimleri yapılmadı. Meclis el kaldır indir tiyatrosu oldu. Partinin çiftçiler birliği, işçiler birliği, esnaf birliği, sanayiciler birliği, askeri teşkilatı, sivil savunma örgütleri, kadın örgütleri, öğrenci birliği can sıkıcı toplantıların ve alınan kararların kağıt üzerinde kaldığı çay kahve sohbetlerine dönüştü.

 

 

 



ARŞİV YAZILAR