Piyasa denilen kumarhanenin kurallarını çok uluslu şirketler belirler
Maliye Bakanı Elvan’ın bugün açıklamaları var. “Serbest piyasa ekonomisinden taviz yok” Bu cümlenin anlamı; ısrarla plan yapmayacağız, kaderimizi, serbest pazarın alacağı kararlara bırakacağız, anlamındadır.
Piyasa denilen kumarhanenin, kurallarını çok uluslu şirketlerin belirlediğini, her halde bilmiyorlar.
Bu piyasanın parası; dünyaya, para basıp para satanların parasıdır. Bu piyasada, Dolar, EURO, Yen ve Pound geçer. Bu piyasa da Türk Parasının hükmü olmaz. İstediğiniz kadar, faiz artırın, faiz indirin ne yaparsanız yapın, sizin paranızın değerini, dışarıdaki paralar belirliyorsa, size kaderinize küsmek kalır.
Dış güçler arayarak siyaset yapıyorsanız, işte size dış güç. Dış paralar.
Para senin paran olmayınca, sana sadece borçlanmak kalır.
Maliye bakanın “piyasa ekonomisinden vaz geçmeyeceğiz” ifadesi aslında, borçlanmaya, sıcak para armaya devam edeceğiz anlamındadır. Yani tekellere ve baronlara yalvarmaya devam edecekler.
Evet siyaset yapabilmeleri için sadece “dış güçler” aracını kullanmanın da sonuna geldiler. Aslında dış güç dedikleri, zaten gelip, ulusal pazarları ele geçirip, senin ciğerine oturmuş durumdadır. Sana gıvır zıvır polemiklerden başka bir şey kalmaz. Ha unutmayalım bir de borçlanma kalır.
Ancak şunu da hissettiği anlaşılmaktadır. Gittikleri yolun sonunun geldiğini, başka kararlar alınması mecburiyetinin olduğudur.
Bu cümleyi, kırılganlığın ve piyasa sisteminin sürdürülemez noktaya geldiği, günlerde tekrar etmek, aslında yapacak hiçbir çaremiz kalmadı anlamındadır.
Nasılsa piyasa yapar, ne yaparsa iyi yapar mantığı; piyasaya hâkim olan, tekeller ne yaparsa iyi yapar mantığıdır.
Ekonomide deniz bitti ve kara göründü. Artık o görünen karanın şartlarına göre bir şeyler yapmak gerekir.
Borçlar devletin ve milletin varlığını tehdit eder hale gelmiş, siz diyorsunuz ki, piyasa ne yaparsa iyi yapar. Artık piyasanın sizi borçlandırmaktan başka bir şey yapmadığını anlamak durumundasınız.
Müflis tüccar gibi, elinizde kalan son devlet varlıkları olan, 11 devlet kuruşunu daha satacakmışsınız. Kurtarmaz.
Ulusal pazarları başkalarına teslim edenlere, yapacak siyaset de kalmaz. Senin pazarın, senin değilse, o pazarın parası senin değilse, sana siyaset yapacak bir alan kalmaz.
Ekonomi başkalarının elindeyse, siyaset nasıl olacak da senin olacak ki…
Ekonomi işsizlik ve fakirlik üretiyorsa, “dış güçler yapıyor” siyasetinin de bir anlamı kalmaz.
Çözüm acilen stratejik kurumların kamulaştırılmasıdır. Ulusal pazarlarda, Türk parasından başka paranın, kullanılamayacağına karar verilmesidir.
Elbette hala vahşi liberalizmden umut arayanlar, bu kararları almazlar. Alınmayan kararlar da mevcut siyasetleri bitirir.