“Sevgide tümlenir insan… Parçasını, yarımını bulmuşluğun kıvancıyla önce bir coşku, sonra anlatılmaz bir dinginlik sarar yüreği… Aranızdaki tüm duvarlar yıkılır. Ona ve onunla bütünleşmeye saygı duyarsınız… Ve kendinize saygınız artar. Aşk, asla hafife alınamayacak bir değerler bütündür…” diye yazmış 1999 yılında yayımladığı “Kapıda Gül Açtı” 8. kitabında Suna Tanaltay…
“Nice sevdalı akşamlar görmüş, nice aşklar tatmış bir insan düşünün ki uzun yaşamı süresince hiç duymadığı, tatmadığı sihirli bir sevgi ile ürpersin… Nedenini bilmeden tutkun olduğu bir rengi bir kitabın sayfalarında koklayabilsin… Olanaksız gibi gelir insana…
Suna Hanım, kitabınız beni hiç görmediğim, bilmediğim renklerin, duyguların ülkesine götürdü. Yıldızlara yaklaştım ve… İnanın göklerin pembeleşmiş maviliğinde kendimi kaybettim. Hâlâ da bulamıyorum…” demiş kitabını okuyan Elif Naci adlı bir okuru…
Sevgi’yi esas alan ne güzel yürek dökümleri, duyumsamalar değil mi dostlar?
Gün, Suna Tanaltay…
***
2 yıl önce bugün, 5 Mart 2021’de tedavi gördüğü Mersin Alzheimer Derneği Yaşlı Yaşam Merkezi’nde kalp yetmezliği nedeniyle 87 yaşında kaybettik O’nu…
Psikolog, yazar, şair, televizyoncu…
22 Nisan 1933’de Sami Merze’den oldu, Macide’den oldu Suna. Annesi Macide, yine Mersinli Devlet sanatçısı, besteci, eğitimci Nevit Kodallı’nın süt annesidir…
İlk, orta, lise öğrenimini Mersin’de yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Tezli Psikoloji, Felsefe Tarihi, eski ve yeni Türk Edebiyatı sertifikalarının yanı sıra İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Çapa Psikiyatri Kliniği’nden Psikiyatri Sertifikası alarak öğrenimini tamamladı…
1957 yılında Psikoloji, Felsefe, Edebiyat öğretmeni olarak Kandilli Kız Lisesi’nde; 1958 yılında Psikoloji ve Felsefe öğretmeni olarak Kabataş Erkek Lisesi’nde; 1958 ile 1979 yılları arasında da Psikolog olarak Çapa Psikiyatri Kliniği’nde çalıştı…
1959 yılında, eşi şair ve yazar Dr. Erdoğan Tanaltay’la birlikte İstanbul’da muayenehane açtı. Eşiyle birlikte Türkiye’yi dolaşıp “Sevgi, Saygı, Hoşgörü” konulu söyleşiler yaptı…
TÜBİTAK’ta “Medyada ve İnsan İlişkilerinde Sevgi ve Saygı” dersleri verdi…
***
İlk öyküsünü henüz 15 yaşındayken yazdı. “İncir Ağacı” adını verdiği öyküsü ,1948 yılında Akşam gazetesinin sanat sayfasında yer aldı…
Sonraki yıllarda şiir, deneme, psikoloji yorumlarını; Vatan, Milliyet, Günaydın, Posta, Meydan, Sanat Çevresi, Size, Eğitim ve Sağlık, Ses, Hayat, Bebek, Şiir Ülkesi, Ana gazete ve dergilerinde yayımladı…
Yaşamı boyunca Şiir, öykü ve psikolojik deneme türünde;
Önce Sevgi Vardı,
Gençlik Sevgidir,
Çocuklar Ağlamasın,
Sevdikçe,
Ben Sevgiyim,
Şakayık Sokak,
Gül kokusu,
Kapıda Bir Gül Açtı,
Düş Sevginin Peşine,
Yaşam Nehri,
Sevdalar Çocuk Kalır,
İskambil Evler,
Çocukluğum Bana Kalsın ve
Sonsuzu Paylaşanlar adlarında, toplam 14 kitap yayımladı…
İsimlerinden de anlaşılacağı üzere; Sevgi’ye ve Aşk’a, dünyada bir gün mutlaka Sevgi sayesinde barışın hâkim olacağına inanan bir gönül insanıydı…
Televizyon kanallarında çok sayıda söyleşiye katıldı. TRT, Star, Kanal 6, HBB ve 9. Kanal’da programlar yaptı. Türkiye radyolarında, Radyo-1’de 26 yıl boyunca haftalık programlar yaptı…
Şiirlerinden bazıları Fethi Karamahmutoğlu, Ahmet Yeşil ve Nevit Kodallı tarafından bestelendi…
En yakın zamanda İçel Sanat Kulübü’nde bir etkinlikle anacağımız Usta, Mersin Akbelen Mezarlığı’nda ebedi istirahatgâhında yatmakta…
Yüreğimizdesin Suna Tanaltay, hep ve daima; saygıyla…
***
Suna Tanaltay’ı, tam da ölüm yıl dönümünde en çok sevdiğim şiiirlerinden biriyle anmak istiyorum…
Sevdalar Çocuk Kalır
Limanda ışıkları izledik ayrı ayrı,
Karanlıktaydık…
Kireç badanalı bir odada,
Sarılsaydık sımsıkı;
Kimsenin göremediği
Bir yıldız olurduk…
‘Zamanla değişir,
Büyür insanlar;
Rüyalar çocuk kalır…
Oysa, yaşlanmak vardı seninle
Ve paylaşmak tüm yaşamı.
Sabahı birlikte karşılamak
Birlikte yaşamak akşamı…
Başaramadım sevdiğim,
Bağışla…
Sevdalar çocuk kalır…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.