Oscar WILDE denince hemen ne gelir akla? Tabi ki Tuncel KURTİZ yorumuyla hayatımıza giren ‘Reading Zindanı Baladı’ şiiri ve ilginç hikâyesi…
Buyurun size; farklı kişilerden dilimize çevrilse de, eşine, “Yaşadığını yazan ile yazdığını yaşayanın, bu şiirini çevirmekle ne iyi ettim” dediği Özdemir ASAF çevirisi…
Müsaadenizle, her zaman ve her yerde olduğu gibi önce şiir:
“Her insan öldürür gene de sevdiğini.
Bu böyle bilinsin herkes tarafından.
Kiminin ters bakışından gelir ölüm,
Kiminin iltifatından.
Korkağın öpücüğünden,
Cesurun kılıcından!..
Kimisi aşkını gençlikte öldürür,
Yaşını başını almışken kimi.
Biri şehvetin elleriyle boğazlar,
Birinin altındır elleri.
Yumuşak kalpli bıçak kullanır.
Çünkü ceset soğur hemen…
Kimi pek az sever, kimi derinden.
Biri müşteridir, diğeri satıcı.
Kimi vardır, gözyaşlarıyla bitirir işi.
Kiminden ne bir ah, ne bir figan.
Çünkü her insan öldürür sevdiğini,
Gene de ölmez insan…”
Ve buyurun; hikâyesi:
“Oscar WILDE’ın Reading Zindanı Baladı’nı yazmasında ilham kaynağı olan ve şiirde akıbeti anlatılan mahkûm Charles Thomas WOOLDRIDGE’dır…
1866’da doğan WOOLDRIDGE, 1886’da Kraliyet Muhafızları’nda süvari olarak görev yapmaya başlar ve 1894’de Laura Ellen GLENDELL ile evlenir…
Çift başlarda mutlu olmuşsa da iki yıl sonra araları bozulmaya başlar. Ellen evlenmeden önceki soyadını Mart 1896’da tekrar kullanmaya başladığında, Charles bu sefer şiddete başvurur ve Ellen da Charles’la bir daha görüşmek istemediğini söyler. Bu esnada Ellen’ın, çalışmakta olduğu postaneden biriyle ilişki yaşadığı dedikodularını duyan Charles, Ellen’dan kendisini rahatsız etmemesini isteyen bir mektup alınca, O’nunla son bir kez konuşmak için dışarı davet eder. Ama Ellen, 29 Mart 1896 tarihindeki buluşmaya gitmez. Charles, Ellen’ın yaşadığı yere gider, tartışmaya başlarlar. Çıkan tartışma sokağa kadar taşar ve Charles, yanında getirdiği usturayla Ellen’ın boğazını keser…
Çok geçmeden polise teslim olan Charles, çıkarıldığı mahkemede 17 Haziran 1896 günü idam cezasına çarptırılır ve cezanın infazına kadar olan üç haftalık süreyi Reading Devlet Hapishanesi’nde geçirmesine karar verilir…
Charles hapishaneye getirildiğinde, Wilde bir seneden biraz uzun bir süredir orada bulunuyordu ve son üç haftasını geçiren Charles’ın halini görmek onu derinden etkiler…
Charles, hapishanedeki rahibe çok sevdiği karısını öldürmekten dolayı azap içinde olduğunu itiraf eder. Avukatının cezanın ertelenmesi ve bu esnada jürinin davayı tekrar görmesi için uğraşma girişimlerini ise reddeder…
7 Temmuz 1896 sabahında, henüz 30 yaşındayken hapishane avlusunda asılarak idam edilir…”
Deniz kokuyor buralar hâlâ… Ve umut, buram buram… Duyumsuyorum: Aşk kokusu da var havada… Yine, yeniden bize hediye günün başlangıcından, Mersin sabahından tüm dostlarıma en içten Sevgi ve selamlarımla…
News
