İsrail İle Savaşan Hamas mı Filistin mi?

Konuksu programında ne konuştuk?

İSRAİL İLE SAVAŞAN HAMAS MI FİLİSTİN Mİ?

                        Yusuf Çelik

Değerli meslektaşım Aytur Gezer’le birlikte İçel TV ve Sun TV ortak yayını olan Ahmet Ateşok’un sunduğu Konuksun programının konuğuyduk. Çok verimli ve güzel bir program oldu TV’lerin yöneticilerini ve genç meslektaşım Ahmet Ateşok’u kutluyorum.

            Sayın Gezer’le Türkiye-Suriye ilişkileri, son olaylardan dolayı Cumhuriyet’in 100. yılında yapılacak bazı kutlamaların iptal edilmesi dışında konulara bakışımız yüzde 90 örtüştü. Bu programda  konuştuklarımı sizlerle paylaşacağım.

            Öncelikle bu savaşta İsrail propagandasına yarayan, ya da tamamen İsrail ve ABD‘nin nin piyasaya sürdüğü yalanlara değineceğim.

            “Bu savaş İsrail ve Hamas arasındadır”

            Yalan…

            Bu savaş İsrail ile Filistin halkı arasındadır. Başka bir deyimle ABD ve ezilen uluslar ve milletler arasındadır. Tüm Filistin örgütleri birlikte hareket ediyorlar ve birlikte savaşıyorlar.

            “İsrail ve ABD Hamas’ı kullandı, bu saldırıdan haberleri  olmaması imkansız. İsrail nihai hedeflerine ulaşmak için Hamas’ı bahane etmiştir”

            Yalan…

            İsrail kurulduğu 1948 yılından beri şu imajı yaratmıştır: İsrail girdiği her savaşı kazanmıştır ve kazanmaya devam edecektir.  İsrail demir ve çelik kubbelerle korunmaktadır. Çok güçlü ve yenilmez bir ordusu vardır. Ama Filistin Kurtuluş örgütlerinin son saldırısı İsrail’in bu imajını ve itibarını yerle bir etmiştir. Demir kubbeler delinmiş, önemli kritikler yerler bombalanmış, 150’nin üzerinde İsrail askeri rehin alınmıştır. Bu saldırı 75 yıldan beri İsrail’e vurulmuş en büyük darbedir.

            “Hamas çocukları ve kadınları öldürdü ve sivilleri esir aldı”

            Yalan…

            Filistin örgütlerinin saldırdığı yerlerde sivil yoktur, varsa da çok azdır. O bölgede sadece eğitilmiş askerler ve sivil görününümlü ve milisler bulunmaktadır. Rehin alınanların arasındaki bazı siviller de serbest bırakıldı.

            “Eskiden tüm dünya Filistin’in yanındaydı, şimdi Hamas yüzünden dünya ikiye bölündü ve Filistin davası zarar gördü”

            Yalan…

            1948 yılında kurulan İsrail devleti yüzlerce katliam yaptı, on binlerce Filistin’liyi öldürdü, işkence yaptı, zindana attı, kutsal yerlere bomba attı. Zulüm üstüne zulüm yaptı. ABD ve Batı hiçbir zaman İsrail’i kınamadı, hep arkasında durdu. ABD’nin bölgedeki kuklaları da Amerika korkusundan bazı demeçler hariç Filistin Halkına destek vermediler. Şimdi durum değişti.  Bölgeye gelen ABD Dışişleri bakanıyla Suudiler, Mısır ve bazı ülkeler görüşme yapmadı. Bakanın talebini kabul etmeyeceklerini açıkladılar.  ABD artık uşaklarına söz geçiremiyor. Şu anda bölge ülkeleri Fisitin konusunda tam bir birlik içindeler. Çünkü ABD’nin gerilediğini ve İsrail’in yenilebileceğini gördüler. Bu da bu son saldırının meyveleridir.

            “Osmanlı döneminde Araplar askerlerimizi arkadan hançerledi”

            Yalan…

            Bunu neden piyasaya sürüyorlar? Araplar sizi arkadan hançerledi, siz onlara niye destek veriyorsunuz anlamında. En azından sessiz kalmamızı istiyorlar. Sessiz kalalım mı? Hançerleyip hançerlemediklerini Mustafa Kemal’den daha mı iyi biliyoruz? Kurtuluş Savaşı döneminde Mustafa Kemal Suriye ve  Irak’a ortak paktı niye önerdi?

            BATI İKİ YÜZLÜDÜR

            İsrail hastane bombalayıp çoluk çocuk, sağlıkçı, hasta demeden 500 kişiyi öldürdü. Daha ne yapmasını bekliyoruz? Bundan daha büyük bir insanlık suçu olur mu? Çıtları çıkmadığı gibi, kınayan sporcuyu, sanatçıyı, bilim adamını, gazeteciyi cezalandırıyorlar.

            ÇÖZÜM NEDİR?

            Önce bazı tespitler yapalım: Birincisi Filistin eski Filistin değil. Dünyanın birçok ülkesinde 7 milyon Filistinli yaşıyor. Bunların çoğunun Filistin’e girişleri İsrail tarafından yasaklanmıştır. Bu Filistinlilerin önemli bir kısmı çok iyi okullarda okuyor ve mezun oluyor. Nihai hedefe ulaşmak için yazılım ve teknolojiyi çok iyi öğrendiler ve kullanıyorlar. Demir kubbelerin delik deşik olması bunların sayesindedir. İsrail şu anda yaralı bir yılan gibidir, son çırpınışlarını yaşıyor.

            Demeçlerle, yas ilan etmeyle, Birleşmiş Milletlere baş vurmayla sonuç alınmaz. Ermeniler Karabağ’ı işgal edip katliam yaptığında demeçler, BM’ baş vurmalar, kınamalar bir sonuç getirdi mi? Sonucun nasıl alındığını, Karabağ’ın nasıl kurtulduğunu hepimiz biliyoruz.

            “Amerikan savaş gemilerinin bölgede ne işi var?”.  Çok doğru. Ancak “Amerika’nın İncirlik, Malatya Kürecik, İzmir ve daha bir üssünde tankları, topları, uçakları ve askerlerinin ne işi var?” diye de sormazsak birinci soru havada kalır.

            Yapılacak ilk adım bölge ülkeleri hemen bir araya gelmesidir. Buna önderlik edecek ülke de elbet Türkiye olacaktır. Türkiye öncelikle Suriye, Irak, İran ve Suudileri bir toplantıya çağıracak. Toplantı sonucunda bu ülkeler “İsrail yaptığı eylemlerle büyük bir insanlık suçu işlemiştir. Hak, hukuk, adalet tanımayan terörist bir devlettir. Bu nedenle İsrail deki elçilerimizi çekiyoruz, İsrail elçilerini de gönderiyoruz. Filistin devletini tanıyoruz. Bundan sonra Filistin’e yapılacak bir saldırıyı kendimize yapılmış sayıyoruz” demeliler.

            Bakın göreceksiniz bu birliğe bölgedeki diğer tüm ülkeler de katılacak. Rusya ve Çin de bu birliğin kararlarını destekleyecek. Çözüm buradadır.Bu yapılmadıkça tüm sözler laf-ı güzaf olmaktan öteye gidemez.