DOLAR 18,8080 -0.07%
EURO 20,3052 -0.06%
ALTIN 1.127,49-0,07
BITCOIN 430867-2,23%
Mersin

ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR

06:38

İMSAK'A KALAN SÜRE

şişli escort

İş Sağlığı Ve Güvenliği Kamu Eliyle Olmalı

İş Sağlığı Ve Güvenliği Kamu Eliyle Olmalı

Türk Tabipler Birliği'nden Figen Şahpaz Doktor Ali Koray Kenziman'la söyleşi yaptı

ABONE OL
Eylül 28, 2022 12:14
İş Sağlığı Ve Güvenliği Kamu Eliyle Olmalı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türk Tabipler Birliği İş hekimleri birim görevlisi Fiğen Şahpaz Mersin’de görev yapan Dr.Ali Koray Kenziman ile bir  iş sağlığı ve güvenliği üzerine bir şöylesi yaptı.Kenziman  konu ile ilgili önemli bilgiler ve öneriler sunuyor. Röportajı okurlarımızın bilgisine sunuyoruz.

FİGEN ŞAHPAZ: 10 yıldır yürürlükte olan İSG kanunu sizce alanda ne getirdi, ne götürdü?

ALİ KORAY KENZİMAN: Öncelikle şunu söylemek isterim, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hali hazırda eleştirilebilir olsa da bence çok önemli bir kanun. Müstakil bir kanun olarak ele alınmış olması, devletin bu konuyla ilgili yapmış olduğu farkındalık çalışmaları, Bakanlıklarda kurulan Çalışan Sağlığı Daireleri önemli gelişmelerdir. Ayrıca; birçok yönetmelik de bu kanuna ithafen hazırlanmıştır. Akademik çevrenin olaya yavaş yavaş dahil olmaları, saha uygulamalarını gözlemlemeleri, saha ile bilimin bir araya gelmiş olması İSG’nin geliştirilebilir bir konu olduğunu da gündeme taşımıştır. Geçmişte İSG denilince, sadece poliklinik hizmeti veren hekimler akla gelirdi. Özel sektörde, fabrikalarda, sanayide yarı zamanlı iş yeri hekimleri görevlendirilir, onlar da sadece poliklinik hizmeti verirlerdi. Her ne kadar, Türk Tabipler Birliği bu konuda yılların verdiği deneyim ve birikim ile sahayı yol göstermeye çalışsa da, sahada gerekli karşılığı bulamamıştır. Çünkü, hep bir tarafı eksik kalmıştır.

Ben şahsen bu konuyu açıp genişletmek isterim. Mersin ili genelinde daha böyle bir yasa gündemde değilken Bakanlık tarafından çıkartılan bir yönetmelikle Haziran 2011 yılında biz ilk defa Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Birimi’ni kurduk. Bakanlık ile beraber koordineli çalışma şansı bulduk. Hatta o tarihte Türkiye’de ilk defa Yetkilendirilmiş Toplum Sağlığı Merkezi’ni kurduk ve bu hizmeti İş Sağlığı ve Güvenliği kavramına en uzak olan, İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili hiçbir çalışmanın bugüne kadar yapılmadığı mikro işletmelerde başlattık. Mersin Küçük Sanayi Sitesi’nde 600 civarında 10 kişinin altında çalışanı olan mikro işletmelere İş Sağlığı ve Güvenliği hizmeti sunduk ve halen bu hizmeti vermeye devam ediyoruz. Bu tür küçük işletmelere hiçbir özel sektörün bugün dahi hizmete yanaşmadığını görmekteyiz. Bugün Hollanda’da dahi bu küçük ve orta ölçekli işletmelere İş Sağlığı ve Güvenliği hizmeti verme noktasında zorluklar yaşandığını görmekteyiz. Bu tür hizmetler ancak ve ancak Devlet eliyle verilebilir. Aslında bu hizmetler koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında değerlendirilmelidir ve Devletin asli bir yükümlülüğü olarak tek bir çalışan dahi kapsam dışında bırakmayacak şekilde yürütülmelidir. Benim şahsi fikrim İş Sağlığı ve Güvenliği tamamiyle Kamu eliyle yürütülmesi gereken bir hizmettir. Çünkü Devlet kar -zarar denklemine takılmadan çalışan ile güvenli ve sağlıklı çalışma ortamı odaklı hizmet sunmakla yükümlüdür. Bu sosyal devletlerin asli görevlerinden biridir.

Bu alanda tam olarak Devlet’in yükümlülüklerini yerine getirdiğini söylemek pek mümkün değil. Çok önemli bir kanun çıkardı. Bu alanda bir devrim niteliğinde olan bu kanunun bir anlamda özel sektöre havale edilmiş olması süreci maalesef hedefine götürememiştir. Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB) olarak bugün İSG’nin bir parçası haline gelmiş bu tür hizmet sunucuları sahada başarılı olamamışlardır. Her ilde onlarca, yüzlerce OSGB kurulmuş; birçoğu rekabete girerek ücret kaygısıyla düşük kalitede hizmet sunmuşlardır ve birçoğu ayakta kalmayı başaramamıştır. İşverenler tarafından da denetimleri savuşturmak amacıyla hizmet kalitesine bakmadan en ucuz hizmeti sunan OSGB’lere yönelmişlerdir. Bunun sonucunda da; gerek çalışan, gerek işveren nezdinde İSG bir formaliteye dönmeye başlamıştır.

İSG profesyonellerinin direk işverene bağlı olmaları ve ücretlerinin işverenden almaları, yasa nezdinde danışman olarak görünmeleri ve denetleme ve yaptırım güçlerinin olmaması da kanunun düzeltilmesi gereken yönlerinden biri olarak önümüzde durmaktadır.

Buraya kadar olan tüm olumsuz görüşlerimizin yanı sıra kanun, aslında özellikle tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerlerinde çalışan sayısına bakılmaksızın yürürlüğe girmiş oldu. Bu tür işletmelerin İSG farkındalıkları arttı. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanununa bağlı olarak çıkartılan yönetmeliklerle çalışma ortamı şartlarında iyileştirmelere gidildi. Eğitim, periyodik muayene ve özellikle Mesleki Yeterlilik ile ilgili düzenlemeler sahaya son derece olumlu yansıdı. Çalışanların periyodik muayenelerini takibi, çalışma ortamlarının risk değerlendirmelerinin ve ortam ölçümlerinin yapılması, temel İSG ve özellikli birimlerde gerekli tüm eğitimlerinin verilmesi ile tüm toplumda bir farkındalık gelişti. İş kazaları ve meslek hastalıklarının kayıt altına alınması ve bunun için zorlayıcı kanun maddelerinin devreye girmesi önemli oldu. Bazı kurumsal işletmelerde, bu kazaların tekrarlanmaması için kök neden analizlerinin yapıldığı süreçler başlatıldı.

Sadece özel sektörde değil, tüm resmi kurumlarda çok önemli düzenlemeler devreye girdi. Öncelikle Sağlık Müdürlüğü’müze bağlı tüm fiziki mekanların (Aile Sağlığı Merkezleri, Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonları, Hastaneler, Göçmen Sağlığı Merkezleri, İl ve İlçe Sağlık Müdürlükleri) risk değerlendirmeleri, acil durum eylem planları yapılmış olup; burada çalışan ve işe başlayan tüm personelin işe giriş ve periyodik muayeneleri ile Temel İş Sağlığı ve Güvenliği eğitimleri düzenli olarak yapılmaktadır. İş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgli aylık veriler Bakanlık’a düzenli olarak iletilmektedir. Birimlerde iş yeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları görevlendirilmiş olup İSG hizmetleri profesyonelce yürütülmektedir. İl Sağlık Müdürlümüz haricinde de diğer resmi kurumlara danışmanlık hizmeti yanı sıra talep edilmesi halinde iş yeri hekimliği ve iş güvenliği hizmeti sunmaktayız. Şunu söyleyebilirim ki; Mersin’deki bütün resmi kurumların bu konudaki kanuni yükümlülükleri büyük oranda yerine getirilmiştir. Birçoğu Müdürlüğümüz tarafından yapılmaktadır. Yanı sıra kendi bünyelerinde iş yeri hekimim ve iş güvenliği uzmanı çalıştıran resmi kurumların sayısı da artmaktadır. Tüm bunların yanı sıra birçok önemli gelişme yaşandı. Örneğin; Milli Eğitim Bakanlığı taşradan merkeze İSG bilgi ağı kurdu. Akabinde, okul müfredatlarına sağlık ve güvenlik kültürü temalı konular eklendi. Yani güvenlik kültürünün ilköğretim çağından itibaren verileye başlanması da geleceğe yönelik en büyük yatırım oldu. Çünkü erişkin eğitiminde davranış değişikliği zorken, küçük yaşlarda edinilen güvenlik kültürü daha kalıcı olmaktadır.

FŞ: İSG yapılanmasının genel sağlık sistemindeki yeri nasıl olmalı?

AKK: İSG yapılanması temel olarak koruyucu sağlık hizmeti kapsamında ele alınmalıdır. Genel sağlık sistemi ile İSG yapılanması entegre olmalı, işyeri hekimleri çalışanların genel hastalıklarını görebilmeli, sağlık verilerine ulaşabilmeli ve hastalık durumunda tedavi eden hekimlerle iş birliği yapabilmelidir. Bu işbirliği kişinin işe uygunluğunu belirlemede, işyeri ortamını düzenlemede ve meslek hastalıklarını önlemede önemli katkı sağlayacaktır.

 Ayrıca Halk Sağlığı uzmanlarının, iş yeri hekimlerinin, diğer sağlık personelinin ve iş güvenliği uzmanlarının görev, yetki ve sorumlulukları daha ayrıntılı bir şekilde belirtilmelidir. Bu belirttiğim profesyonellere kadro tahsis edilmelidir.

FŞ: İSG alanının nasıl bir modele/sisteme ihtiyacı var? Finansman, hizmet sunumu, personel ihtiyacı, yönetim nasıl olmalıdır?

AKK: Bence Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Enstitüsü’ne ihtiyaç var. Direkt olarak Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olan, ilgili Bakanlıkların temsilciliklerinin bulunduğu; Akademi ve sahanın yatay örgütlenme modeliyle koordineli olarak çalıştığı bir model. Tabi burada, konuya vakıf, tarafsız, ehliyet sahibi bilim insanlarının katılımın sağlanması esastır.

Finansman kısmına gelince, 2011 yılından beri söylediğim şeyi tekrarlamak istiyorum: Genel sağlık sigorta primlerine memur – işçi ayırt etmeksizin belli bir ekleme yapılarak tüm İSG finansmanının bu bütçeden karşılanması ve bahsettiğim Enstitü tarafından bu düzenlemenin şartlarının belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Hizmet sunumu da; İSG- Katip sistemi havuzunda bulunan İSG profesyonellerinin direkt bu enstitü aracılığıyla işverenle bir araya getirilmesi ve bu ücretin belirtilen kesintiler üzerinden Kamu tarafından İSG profesyonellerine ödenmesi şeklinde yapılmalıdır.

Bahsettiklerim pratikte belki pek mümkün gibi görünmeyen yapılamayacak uygulamalar olarak değerlendirilebilir. Şunu söyleyebilirim ki, iş kazalarında ve meslek hastalıklarında dünyadaki mevcut kötü karnemizi düzeltmenin başka hiçbir yolu yoktur. Kamucu bir anlayışla, Devlet eliyle yapılabilecek tüm bu işlerin özel sektöre havale edilmesi zaman ve kaynak kaybından başka bir şey getirmeyecektir. Tek varlığımız, en büyük değerimiz olan insanımızı korumak her şeyden önceliklidir. Tabi özellikle de emekçilerin, alın teriyle çalışanların, bir lokma ekmek için yerin 700 metre altında kazma kürek sallayanların, bu ülkeni en saygın ve en çok yaşam hakkına sahip insanlar olduğunu düşünüyorum. 20 yıllık bir iş yeri hekimi ve aynı zamanda bir iş güvenliği uzmanı olarak, diyebilirim ki; insanı var eden emeğidir. Emekten daha yüce bir değer yoktur. Hiçbir argüman bunun önüne geçemez.

Personel ihtiyacının karşılanması noktasında ise; yine üniversitelerin bu konuyla ilgili akademik katkılarını sunmaları, yeni müfredatlar belirlemeleri, İSG’nin durağan bir sistem olmadığı noktasından hareket ederek yenilikçi modeller geliştirilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda İSG profesyonellerine yönelik sürekli eğitim merkezlerinin açılması, desteklenmesi ve yaygınlaştırılması yönünde adımlar atılmalıdır.

Güvenlik kültüründe Yönetimin bağlılığı esastır. Dolayısıyla, İSG hizmeti açısından Yönetim irdelendiğinde, iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinin kurum ve kuruluşların genel stratejileri dahilinde ve sürekli iyileştirme yaklaşımı ile ele alınması gerekmektedir.

FŞ: Bugünden yarına İSG alanındaki sorunları düzeltmek adına hangi adımların atılması gerekmektedir?

AKK: Bu sorularınızı maddeler olarak cevaplamak istiyorum.

  1. Daha önce de belirttiğim üzere Cumhurbaşkanlığına bağlı Ulusal İSG Araştırma Geliştirme Enstitüsü’nün kurulması.
  2. Üniversitelerde İSG ile ilgili eğitim öğretim programlarının yeniden saha gereksinimleri göz önünde bulundurularak düzenlenmesi.
  3. Mesleki yeterlilik kurumlarının amacına uygun hale getirilmesi. Her ilde bu merkezlerin kurulup desteklenmesi. İlgili alanlarda çalışanlara bu eğitimlerin pratik uygulamalar ile birlikte verilmesi. Bu eğitimlerin teorik ve pratik sınavlar ile desteklenmesi ve yeterliliği olmayanların bu alanlarda çalıştırılmasının önlenmesi.
  4. Multidisipliner bir konu olan İSG’nin her disiplinde yerinin ayrıca belirtilmesi. İlgili disiplinler arası iş birliğinin ve farklı sektörler arası koordinasyonun geliştirilmesi.
  5. İSG profesyonellerinin iş yerlerine görevlendirilmesi Kamu aracılığıyla yapılması ve işveren ve İSG profesyonelleri arasında mali bağın olmaması.
  6. Denetimlerin tam ve düzenli aralıklarla yapılmasının yanı sıra, Çalışma Bakanlığı’nın rehberlik hizmetlerinin geliştirilmesi. Denetim sonrası geri dönüşlerin takip edilmesi.
  7. Özellikli iş yerlerinde çalışacak olan İSG profesyonellerinin ilgili çalışma ortamları açısından yeterli olmaları. Örneğin; nükleer santralde çalışacak bir İş Güvenliği Uzmanı’nın lisans eğitiminin çalışma ortamı ile uyumlu olmasına dikkat edilmesi. Belki bir anlamda İSG alanında da branşlaşmanın önünün açılması ve tehlike sınıfı yerine sektörel anlamda uzmanlaşmaya gidilmesi.
  8. Mikro işletmelere kamu eliyle iş sağlığı güvenliği hizmetinin sunulması ve yaygınlaştırılması
  9. İş sağlığı ve güvenliği denetimlerinin artırılması ve bu açıdan iyi olan işyerlerinin desteklenmesi
  10. İş kazası ve meslek hastalığı bildirimlerinin artırılması için gerekli önlemlerin alınması

FŞ: Teşekkürler

*Ali Koray Kenziman

Mersin İl Sağlık Müdürlüğü İSG Koordinatörlüğü, Tıp Doktoru

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.