14 Mayıs 1919 Perşembe gününü 15 Mayıs 1919 Cuma gününe bağlayan gece, gerçek müslümanlar için çok önemli olan Cuma gecesi…
Çok sayıda İzmirli, Maşatlık Meydanı’nda toplanır..
Meydanda toplanan binlerce insana hitap eden isimlerden biri, dönemin belediye başkanı Hacı Hasan Paşa; bir diğeri ise, “Hukuk-u Beşer” gazetesinin başyazarı olan Hasan Tahsin…
Bu iki önemli isim, İzmir halkını direnişe davet ederler…
Hasan Tahsin, tarihe geçen şu sözleri söyler: Burayı Yunan’a vermeyeceğiz. Vermek isteyen kuvvetle paylaşacak kozumuz var!..
Konuşmalardan sonra, hemen o gece, Hasan Tahsin’in önderliğinde hazırlanan direniş bildirilerinde; İzmir halkının düşmana karşı birlik olması, isyan etmesi ve kendini göstermesi gerekliliği vurgulanır…
15 Mayıs 1919 Cuma günü sabah saat 7.30 sıralarında, Hasan Tahsin; Konak Meydanı’nın Kordonboyu kısmında, koyu renkli takım elbisesini giymiş vaziyette beklemeye başlar…
Sabah saat 9’a doğru, Pasaport Limanı’na Yunan gemileri çıkarma yapmaya başlayınca kentteki bazı Rumlar, ellerinde Yunan bayraklarıyla orduları karşılar. Gemilerden inen işgal askerleri İzmir’in mahallelerine dağılmak üzere hazırlandıkları ve yürüyüşlerinin başladığı esnada; Hasan Tahsin, bir anda kalabalığın arasından sıyrılarak ön tarafa geçer…
Yüksek ve gür bir sesle, “Olamaz, olamaz! Böyle ellerini sallaya sallaya giremezler!..” diye bağırarak yanında bulunan revolver tabanca ile Yunan birliklerine ateş eder…
Basile Delaris ve Jorj Papakostos isimli, Efsun Alayı’ndan iki askeri öldürür…
Kısa süreli yaşanan şaşkınlığın ardından Yunan askerleri tarafından süngülerle öldürülür…
Hasan Tahsin’in attığı bu ilk kurşun, Anadolu’nun genelinde büyük yankı uyandırır. Aydın, Denizli ve Balıkesir yöresinde; işgale karşı direnişin fitilini ateşler…
Bir rivayete göre, Çerkez Ethem; efeleri işgale karşı topladığı bir gün, Demirci Efe yerinden fırlayarak şunu söylemiştir: Bir genç düşmana ilk kurşunu sıkmış, bundan sonrası bize düşer!..
Hasan Tahsin’in cenazesi, ailesi tarafından İzmir Harmandalı’da bir çiftliğe gömülür ancak gıyabi mezarı İstanbul’da yapılır…
***
Boşa gitmedi o ilk kurşunun Hasan Tahsin… Bir milleti ayaklandırdın… “Candan önce vatan” diyenlerin sembolü oldun. Onlar ki; bağımsızlık uğruna, tarihte hiçbir zaman, hiçbir şeye boyun eğmeyen yüce Türk milleti…
Onur üyesi olduğum İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin basılı yayın organı olan 9 Eylül gazetesindeki köşemden takdimimdir: Candan önce vatan…
Hasan Tahsin adına, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’miz tarafından her yıl Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik ve Gazetecilik Teşvik Yarışması düzenlenmekte. Ve bu yarışma, Türkiye’de basın-yayın organlarının düzenlediği yarışmaların en eskisi olma özelliğini taşımakta. Minnetle Hasan Tahsin, saygıyla…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.