Hamas Terör Örgütümüdür?

Mehmet Akkaya yazdı "Hamas Terör örgütümüdür?

Daha düne kadar Filistin halkının mücadelesini destekleyenin, aniden Filistin ve Hamas karşıtı olması, yerinde bir tavır değişikliği midir?

Haklı ve haksız yer değiştirdi, Filistin düşman, İsrail dost mu oldu aniden?

Karmaşa ve toz duman varsa, veriler yeterli değilse, ya da doğru okuyamıyorsak verileri, dostu-düşmanı nasıl ayırt edeceğiz?

Böyle durumlarda düşmanın tavrına, emperyalizme bakmak gerek.

Ezmeye çalıştığı kuvvet dosttur, desteklenmelidir. Desteklediği ise yanlıştır, düşman saflardadır

 Bu kadar açık!

Gelelim Hamas’ın “emperyalizmin örgütü olduğu” iddiasına;

Bir örgüt emperyalizmin kontrolünde ise, sahibinin çıkarlarına tavır alabilir mi? Ya da sahibinin kontrolündeki başka örgütlere savaş açmasına göz yumar mı sahibi?

Hamas emperyalizmin örgütü ise eğer, dünyanın en sıcak, petrol kaynakları bakımından en stratejik bölgesinde emperyalizm, buradaki esas bekçisi olan İsrail’e başka bir örgütünün savaş açmasına izin verir mi?

O halde Hamas, emperyalistlere rağmen emperyalizmin savaş makinesine, İsrail’e savaş açıyorsa, bu durumda artık emperyalizmin oyuncağı değil, onun çıkarlarına, planlarına zarar veren örgüt olmaz mı?

Yaşananlara bakalım. Solcuların eski deyişiyle “açalım atın ağzını”;

ABD’nin uzantısı İsrail, Hamas’ı boğmak, yok etmek istiyor.

İsrail’i Arap dünyasının başına bela eden ABD ve İngiltere de Hamas’a düşman.

Dahası, sadece ABD ve İngiltere değil, emperyalist dünyanın tamamı Hamas’a düşman.

Buraya kadarı doğru mu? Doğru.

Burada durmayalım, daha ötesi de var.

Hem İsrail, hem ABD ve İngiltere, hem de diğer emperyalistler, Hamas’a karşı olmakla yetinmiyorlar, yok edilmesini de istiyorlar.

Hatta Filistinlilerin Gazze’den tamamen süpürülmesini isteyenler de var.

O halde saflar net değil midir?

Düne göre bir değişiklik var mı?

Yok!

Herkes aynı yerde, düşmanlar aynı yerde.

Değişen biz olmuşuz demek ki.

TERÖR ÖRGÜTÜ

Başka bir karmaşa “terör örgütü” kavramında yaşanıyor.

3713 sayılı “Terörle Mücadele Kanunu”,  terörü “cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleri” olarak tanımlıyor.

İki kuvvetin silah kullanarak birbirini alt etmeye çalıştığı koşullarda, yasanın tarif ettiği unsurlar kaçınılmaz olarak görülmektedir. O halde terör örgütü tanımı için başka unsurlar da gerekmektedir.

“Terör örgütü” kavramına yüklenen anlam, “nereden bakıldığına” göre değişmektedir.

Örneğin ABD için PKK, kendisinin kara gücüdür, Türk halkı içinse, tasfiye edilmesi gereken şer örgüt.

Hamas, Hizbullah ve son yıllara kadar FKÖ, ABD ve İsrail için terör örgütüdür, mazlumlar dünyası için ise, “Filistin halk örgütleri”.

Zalimler için terör örgütü, dünyalarına zarar veren herkestir, kontrol altına alamadıkları her güçtür. 

Örneğin ABD, kendi imparatorluğuna zarar veren her örgüte terör örgütü damgası vuruyor, hatta sevmediği ülkelere bile “haydut devlet” damgası vururken, soykırım yapan, insan yakan, kelle uçuran, uyuşturucu ticareti yapan, örgütleri bizzat kendi eliyle kurmakta ve beslemektedir.

İnsan yakan, kelle uçuran, köy, kasaba bombalayan, uyuşturucu ticareti yapan IŞİD, El Kaide, PKK/PYD, KCK, Kontra’nın sahibi ve çoğunun da kurucusu, bizzat ABD’dir ve İsrail’dir.

ABD için bu örgütler kullandığı dönemlerde faaliyetleri hararetle desteklenmesi gerekenlerdir. İhtiyaç kalmadığında ise, ancak o zaman terör örgütüdür. Ancak bu durumda bile sessizce başka bir bünyeye ve göreve aktarılması gerekenlerdir.

SİVİL KATLİAMI MESELESİ

Terör örgütü kavramı sivillere verilen zararla ilişkilendiriliyor ki, yanlış değildir.

Ancak, tarih boyu sivillere saldıranlar, hep haksızlar, zalimler olmuştur.

Örneğin İngiltere, Kuzey ABD’de Kızılderili soykırımı yapmış, 50 milyona yakın Kızılderili’den 1 milyonu ancak sağ kalabilmiştir.

Yine İngiltere, 300 bine yakın Avustralya yerlisinin 250 binini katletmiş, kalanı köle yapmıştır.

Örneğin İspanya ve Portekiz, Meksika ve Güney Amerika’da Aztek ve İnka uygarlığını yok etmiştir.

ABD, Japonya’da iki kente atom bombası atmış, yaklaşık 400 bin sivili katletmiştir.

Örneğin Hitler milyonlarca insanı fırınlarda yakmış, gaz odalarında boğarak öldürmüştür.

Ve Çanakkale ve Kurtuluş savaşında işgalciler, yüz binlerce insanımızı öldürmüş, köylerimizi kasabalarımızı yakıp yıkmıştır.

İsrail’e gelince, bütün dünyanın gözü önünde 70 yıldır sistematik olarak Filistinlileri katlediyor, topraklarını işgal ediyor.

Hamas’a terör örgütü diyen, Hamas’ın sivillere karşı gösterdiği özeni göz ardı edenler, İsrail’in 70 yıllık sistematik ve aralıksız soykırımına gözlerini kapatıyorlar.

Hamas’ın 7 Ekim’de başlattığı saldırıyı, “Hamas’ın sebepsiz saldırısı”, “İsrail’i kışkırtan davranış” olarak suçlayanlar, İsrail’in 6 Ekim’e kadar aralıksız olarak sürdürdüğü katliamları, sivil öldürmelerini, çocuk kıyımlarını sebep saymamış, haber değeri bile görmemişlerdi.

Hem suçlu hem güçlü olmaktı bu, hem İsrail, hem de zalim medya için.

HAKLI MÜCADELE

FKÖ de, Hizbullah da, Hamas da Filistin halkının örgütleridir.

İsrail’e karşı mücadele, soykırıma ve sömürgeciliğe karşı mücadeledir.

İsrail’e karşı mücadele, aynı zamanda emperyalizme, emperyalizmin dünya egemenliğine karşı mücadeledir. 

Köşe Yazısını Paylaş

FacebookTwitter