YUSUF ZİYA AK YAZDI
Mersin Barosu na kayıtlı avukat Necdet Yıldırım’ı kaybettik, Yıldırım avukatlığı yanında bir çok DKÖ görev almış, Alevi kanaat önderlerindeydi.İl Kültür eski müdürü ,öğretim üyesi Yusuf Ziya Ak’ın Yıldırımın ardından yazdığı yazı.
Bugün yalnızca Mersin Barosu’nun değil, insan hakları mücadelesinin de yeri kolayca doldurulamayacak bir neferini kaybettik. Avukat Necdet Yıldırım, yaşamını adadığı adalet, eşitlik ve insan hakları mücadelesinde geride iz bırakan bir dava adamı, bir yoldaş ve bir dosttu. Onu tanıyan herkes, bir avukat olmanın ötesinde, hayatı boyunca ezilenlerin, yok sayılanların ve haksızlığa uğrayanların sesi olduğunu bilir.
Necdet Yıldırım, avukatlığın sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi olduğunu kanıtlayan örnek bir insandı. O, adalet terazisinin yalnızca güçlülerden yana eğilmemesi için çabalayan, mahkeme salonlarında olduğu kadar sokaklarda da hakkın ve hukukun sesi olan bir hukuk savaşçısıydı. Mücadeleci ruhu, en zor zamanlarda bile umudu ve dayanışmayı büyütme kararlılığıyla birleşirdi.
Onunla birlikte yürüyenler, adil bir dünyanın yalnızca hayal olmadığını, bu uğurda ter döküldüğünde, mücadele verildiğinde mümkün olduğunu hissederdi. Necdet Yıldırım, yalnızca dosyalarla değil, yürekle çalışan bir avukattı; insanlığın yüz akı, adaletin sarsılmaz kalesiydi.
Bu kayıp, yalnızca bir meslektaşın vedası değil; toplumun vicdanını kaybettiği bir andır. Ancak, Necdet Yıldırım’ın bıraktığı miras, bize onun yolundan yürümek ve savunduğu değerleri yaşatmak gibi bir sorumluluk yüklemektedir. Onu anmanın ve yaşatmanın en güzel yolu, onun savunduğu değerlere sahip çıkmak, mücadeleye devam etmektir.
Yoldaşımız, dostumuz Av. Necdet Yıldırım’ın ışığı, adalet mücadelesinde yolumuzu aydınlatmaya devam edecek. Anısı önünde saygıyla eğiliyor, ailesine, meslektaşlarına ve tüm dostlarına sabır diliyoruz.
Adalet için dökülen her ter, bir gün mutlaka meyvesini verecek. Yolun açık olsun, Necdet Yıldırım. Seni unutmayacağız.
Yusuf Ziya AK