BEGÜM BALCI
Emanetlerimizi nasıl koruyabiliriz?
Cumhuriyet rejimleri, halkın kendi kendisini yönetmesi temel ilkesiyle 3. ve 4. kuşak hakları koruma hakkını yerelde yöre halkına vermektedir. Yani yöre halkı kendi yaşamlarını veya ekonomik faaliyetlerini etkileyecek bir sanayi tesisini istemezse o tesis kurulamaz. Özellikle de kirli sanayi tesislerini… Neler mi bunlar? Termik ve nükleer santraller, maden ocakları, plastik atık işleme fabrikaları (propülen), balık çiftlikleri, GDO’lu (genetiği ile oynanmış tohum) tohumlarla üretim yapılan tarım alanları, eko sistemi değiştiren yani insan, hayvan, bitki dengesini bozacak nitelikteki kimyasalların kullanıldığı her türlü faaliyet bu kapsama girmektedir.
Peki bunu nasıl yapacağız? Toplumun her kesiminin kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini sağlayarak.
Demokratik toplumlarda, halkın kendi kendini yönettiği yetki alanlarında kararlar alması ve ilgili kurumlara bildirmesi gerekmektedir. (İlgili kurumlar, Çevre Bakanlığı, Orman İşletmesi, Devlet Su İşleri, Ticaret ve Sanayi odaları vs.)
Halkının örgütlendiği yasal zeminlerin en başında Apartman veya Site yönetimleri gelmektedir. Bu gruplar genel kurul yaptıklarında yakın çevrelerindeki kendilerini etkileyecek oluşumlarla ilgili karar almalıdır.(örneğin, çok yakınındaki Baz istasyonu, sera, balık çiftliği, maden ocağı gibi kirli sanayi tesisini isteme veya istememe konusunda gerekçeli kararlar almalıdır)
Üniversiteler, toplumun ihtiyaçlarına uygun veriler üreten bir yapıya kavuşturulmalı ve sorumluluklarını yerine getirmelidir. Yaşadığımız İlin, kasabanın, köyün, mahallenin yer altı ve yer üstü yapısını ve tabiat varlıklarının dökümlerinin çıkartılmasını sağlamalıdır. Sanayi kuruluşları yapacakları işin sonucunda çevrenin nasıl etkileneceğini halka açıklamak ve ÇED (Çevre Değerlendirme Raporu) raporlarını sunmak durumundadır. Bu toplantılarda yöre halkı kendi yaşam alanının nasıl etkileneceğini ifade edebilmek için bu tür veri tabanlarına ihtiyaç duymaktadır.
Bilinçli toplum olmak, her bir bireyin çeşitli demokratik oluşumlarda örgütlenmesi ve görev almasıyla mümkündür. Yerel Sivil Toplum Kuruluşları (çevre, kültür dernekleri, ekonomik birlikler) genel kurullarında yakın gelecekteki oluşumlarla ilgili 3. ve 4. kuşak hakları koruyacak kararlar alarak ilgili kurumlara bildirmelidir. Bu onların yasal sorumluluğudur.
Site yönetimleri, Üniversiteler ve yerel STK’lar bu konudaki görevlerini hakkıyla yaptıklarında ne güzel bir dünyaya doğar torunlarımız… İçimizde bunu hak etmediğini düşünen var mı?
O zaman kolları sıvayalım!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.