İnsan en çok sabahları arar sevdiği kadını!” demiş,
Macera romanları yazan Rodezyalı yazar
John Gordon Davis…
Demiş de; almış Turgut Uyar,
“Alıntılarla” şiirine kafadan konuk etmiş…
“Katılıyorum o sabahlara;
Öğleler kaba yaşanır, kalındır!
Akşamüstleri ince hüzünlü,
Çiçekler alınıp verilebilir.
Sabahtır yalnızlık…” diye ardından eklemiş…
Be Usta!
Çok sevsem de şiirini, kalemini, seni;
Derin maviliklerde göğe bakma durağını hani,
Yüreğinde hep O’nda duran bozuk saatini,
Ben katılmıyorum sana…
Bana kalırsa:
Üstüne siner O’nsuzluk akşamdan kalma.
Bir gözün açık biri kapalı, gün başlar sabahla;
Başlangıçlar değil sonlardır – sonsuzluktur ŞİİR…
Şiirdir kadın, kadındır şiir başlı başına;
Kavuşmalar değil, mutlak yalnızlık – ayrılıktır ŞİİR…
Sabah sabah kalktın ya;
Teri yastığına sızan, geceden kalma rüyanla.
Yaşanacaksa yaşanacak;
Koca bir günün var daha ortada…
Öğle, öğleden sonra, ikindi; kim vurduya gitti.
Evet hüzünlüdür akşamüzeri;
Çiçek alınır verilir belki ama
Her şey yarım yamalak gün ortasında,
Her şey bütünüyle kaskaba…
Gecedir yalnızlık!
Yazılır yazılır da, sonu gelmez karanlıklara;
Yetmez yetişmez cümlelerin…
Şair tezgâhlarında eksiğinden bozulur dizelerde.
Kaskatı, öylesine; vurur insanın hasret,
Yüreğine yüreğine o bitmez gecelerde…
İnsan en çok gece arar sevdiği kadını!
Buruk, masum, mahzun; biraz yorgunca.
Yapayalnız! Hayâline sımsıkı sarılır da;
Yine de üstünü örtmeye yetmez çarşafını, yorganını.
İnsan, insan en çok gece arar sevdiği kadını…
9 Mayıs 2023 – Mersin
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.