Babam Demirciydi…

Mehmet Uluğtürkan yazdı "Babam demirciydi"

Hiç bakkal defterinde adımız olmadı bizim.

Paramız varsa, paramız kadar alırdık.

Babam demirciydi.

Kayseri'den, Adana'dan, Malatya'dan toptancılar gelirdi dükkânımıza.

Babam cebindeki para kadar demir alırdı.

Yalvarırdı adamlar:

- Niyazi Usta, al bir kamyon paran olduğunda öde.

- Ustam al şu profilleri, haftaya yüklü zam gelecek. Sen kazan istiyoruz.

Babam, sadece tebessüm eder, "Bize alın terimizin kazancı yeter" derdi.

İlçemizde 3 banka şubesi vardı. Babam yürürken o şubelere denk geldiğinde kapılarının önünden geçmek yerine yolunu değiştirirdi.

Bu akşam babamı aradım.

Son dönemde çok hali yok.

'Ne yapıyorsun' dedim.

"Zorlandım ama bugün çarşıya gittim. Arkadaşlarıma uğradım" dedi.

Neden yoruyorsun kendini dedim.

"Helalleşiyorum" dedi.

Yahu baba, kimin senin üzerinde hakkı var ki? Senin onların üzerinde hakların vardır dedim.

"Öyle deme oğlum. Tuz ekmek yediğin, selamlaştığın, sana uzaktan bir kez olsa bile tebessüm etmiş, hayır dilemiş herkesin hakkı olur" dedi.

Ne diyeceğimi bilemedim.

(Fotoğraf: @ayhansenbayrak )